Tadımlık | Şiir


North Melbourne'da akşam şiirleri

boyutlar


yitirilen devrenimizin onbir boyutlu olduğundan söz ediyorlar şimdilerde.

bildiğimiz en, boy, genişlik bir de zaman üstüne ayrımsanamayacak kadar küçük, yedi sevimli boyut daha!

niye olmasın?

hatta niye bir sayıyla sınırlayalım?

değişken olsun evrenimizin boyutları, şimdi yedi sonra yirmibir orada ondört burada beş.

hatta bazı boyutlar diğer boyutları da içersin. beş boyutlu üç boyutluyu örneğin. kafası karışıp dursun üç boyutlunun da.

hem bugüne kadar onbir boyutlu olduğumuzu bilmiyorduk da ne yitirdik? belki yarın fazla saymışız aslında yedi boyutluyuz diyecekler. ya da eskisi gibi dört. biraz ileri gitmişiz de!

şu evrenin tıkır tıkır işleyen karmaşasına bakılırsa dört boyut az ya, kavrayabileceğimiz en fazla boyut sayısını gösteriyormuş zaten o da.

boyut sayısı kavrayışımızla artıyor.

ya da azalıyor.

tek boyutlu insanlar yok mu? boyut fukaraları!

boyutsuzlar!

boyutları her gün değişenler.

politikacılar…

düşünüyorum da… deniz, iğneyi kendine çuvaldızı başkasına batırma! sen kaç boyutlu olabilirsin acaba?

enim boyum kalınlığım, çok şükür üçü buldum. bir de anılarım dört!

itirazlarım var. beş!

kırıklıklarım, arzularım, aşklarım….

çocuklarım!

içim var sonra, sıkılınca derin soluklarla ferahlatmaya çalıştığım.

bakışım var. bilişim. bilişim, hem boyut hem boyut bilgisi!

düşlerim var. onlar kaçıncı boyutta görülüyorlar?

o belirsizlik, karmaşa, kendiliğindenlik!

belli ki boyut da yalnızca

kavrayışımızda!